Eşiğin İnceliği – Deneme Yazısı – Edebiyat
Bir kapının eşiğinde durmayı seviyorum: Ne içerideyim ne dışarıda; ne gitmiş sayılırım ne de kalmış. Ayakkabının tabanına takılmış ince bir toz gibi, bir yerden ötekine taşınan küçük bir ara hâl. Eşikler, hayatın en görünmez ama en ısrarlı yerleri: sabahla öğlenin, çocuklukla yetişkinliğin, konuşmakla susmanın, hatta bir sayfanın boşluğuyla yazının arasında. Bazen bir fincanın dudakla buluştuğu…

